• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
TIKLAYINIZ
Eğitim Eviniz


Sınav Tekniğini Bilen Kazanır

BİLGİ YETMEZ SINAV TEKNİĞİNİ BİLEN KAZANIYOR

Yanlış şıkkı bulmak da çözümü getirir, metinle şık arasında bağlantıyı görmek önemli.

ÖSS’de test tekniğini bilen kazanıyor. Yanlış şıkkı bulmak da çözümü getirir, metinle şık arasında bağlantıyı görmek önemli. Test tekniğine dikkat. İşte püf noktalar…

Sınava iyi hazırlanmak ya da okulda başarılı bir öğrenci olmak sınavları kazanmak için yetmiyor. Başarıyı getiren unsurlardan biri de test tekniğini kavramak. Berk Dershanesi rehber öğretmeni Selim Duran, 2005 ÖSS’de 1900 okul birincisinin açıkta kalmasının test tekniğini bilmenin önemini de anlattığını söylüyor. Peki test çözerken nelere dikkat etmek lazım? Doğru cevap bilinmese de yanlış şıkkı bulmak çözümü getirir, Türkçe sorularına geniş bakmak lazım, ilk bakışta cevap görülemiyorsa geriye kalan zamanda öğrenci sorudan uzaklaşır…

Eğitim hayatları boyunca yazılı sınavlara (klasik) tabi tutulan öğrenciler 11 yılın ardından üniversiteye girebilmek için test sınavıyla karşı karşıya geliyor. Öğrenciler bir yandan bilgilerini 195 dakikaya sığdırmaya çalışırken diğer yandan da milyonlarca rakibini elemeye çalışıyor. Bilgiyi pekiştirme, bilgiyi yorumlama ve hızı ölçen test tekniğini bilen ve mantığına uygun çalışan kazanıyor.

Genel öğrenmeyi ölçer

Berk Dershanesi rehber öğretmeni Selim Duran, Test tekniğinin (ÖSS) öğrencinin derslerdeki tekil başarısını değil, genel öğrenme düzeyini ve tüm konular arasındaki bağlantıların sağlamlığını ölçtüğünü vurguluyor. Cevapların bilgiyle en kısa bağlantısını kurma yönteminin test tekniği olduğunu anlatan Selim Duran şöyle konuşuyor:

“Tekniğe dönüştürülemeyen bilgiler işlevsizdir. Öğrenci tekniği kavrayıp bu mantığa uygun çalışmalar yaptıktan sonra test tekniği öğrenciye yardımcı olmaya başlar. Sorunun doğru cevabı bilinmese bile yanlış şıkkın tespit edilmesi sorunun çözümüne yeterli olmakta.”

Duran’nın verdiği bilgilere göre sayısal ve sözel alanlardaki soruların özellikleri ve dikkat edilmesi gereken test teknikleri şöyle:

Matematik ve Fen Bilimleri derslerinde test tipi çalışma ders çalışmanın temelini oluşturuyor. Bazen bir soruyu çözmek birden fazla konuyu bilmeyi gerekir. Her konuya bağımsız çalışarak bu tür soruların çözümü mümkün olamamaktadır.

Sayısal derslere ilişkin testler çoğunlukla daha önce öğrenilen bir bilginin soru şıkkında ifade edilmesi şeklinde gerçekleşmez. Her sayısal sorusu yeni bir bilgi ve öğrenmedir. Sayısal alan teorik bilgilerden değil uygulamalardan oluşur.

Sözel alan soruları bilgiye ve kavramaya dayalı olarak ikiye ayrılır.

Bilgi sorularında sayısal derslerde olduğu gibi imkânsız şıklar çözüme yardımcı olur. Fakat ikinci bölümdeki sorular bilenin yapacağı çok bariz bilgi sorularıdır.

Kavramaya dayalı sorularda test tekniği çok etkilidir. Türkçedeki anlam soruları, paragraf soruları, Felsefe, Psikoloji ve Sosyoloji soruları, birinci bölümdeki tarih ve coğrafya sorularında bilgi sahibi olmaktan çok soru metnini doğru anlamak ve soru metni ile doğru şık arasında bağlantıyı ‘görmek’ önemli.

Anlam sorularında eşanlamlılık ve yakın anlamlılık çok önemlidir. Doğru cevap şıkkı ‘kesinlikle’ yakın anlamlı kelimelerle ya da karşıt ifadelerle metnin içerisinde bulunur. (’öznel’, ‘kişiden kişiye değişir’ gibi) Doğru cevap bulunduğunda şıktaki ifade metnin içerisinde de aranmalı.

Anlam sorularını çözerken soruları sadece soru köküyle değerlendirmemek, şıklarıyla birlikte düşünmek önemli. Sorunun doğru cevabı bir kavramda gizli olsa bile o kavramın o metin içerisinde kazandığı anlama göre soru cevaplanmak zorundadır.

Soruya bir noktaya odaklanarak değil, geniş bakmak gerekir. Öğrenci ilk bakışta cevabını ‘göremiyorsa’ ikinci bakıştan sonra soruya harcadığı her saniye onu sadece doğru cevaptan uzaklaştırır.

Matematik dersini nasıl çalışırsak daha başarılı oluruz?

“Bana çözmem için bir soru sorulsa ve 1 saat süre tanınsa, tanınan sürenin 45 dakikasını soruyu okumaya ve anlamaya, 10 dakikasını çözüm yolu geliştirmeye, kalan zamanı da çözmeye ayırırım.” diyor ünlü bilim adamı Albert Einstein.

Çocukluğumuzdan beri öğrenme konusunda aldığımız birçok nasihat da bu doğrultuda değil midir? Öğretmenlerimizin, “Çocuklar; soruyu anlamak çözmenin yarısıdır.” sözü halâ kulaklarımızdadır. Kaldı ki Einstein bu oranı % 50’den % 75’e çıkartarak “soruyu anlamanın” önemini vurgulamıştır.

Gelelim Matematik öğrenmeye…

Öğrenmenin ilk adımı “Kişinin bilmediğini farketmesidir.” Bilmediğini farkedemeyen kişiler hayatları boyu cahil kalmaya mahkûm olurlar. Hatta diyebiliriz ki “İnsanın bilmediği konuları hissetmesi, bildiği konuların büyüklüğü nispetindedir.”

 


Yorumlar - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam48
Toplam Ziyaret1143727
KÖŞE YAZARLARI