MAVİYEMİŞİN YARARLARI
Likapaların insan sağlığı ile beslenmesi üzerine yararları ile ilgili dünya
çapındaki bilimsel dergilerde yüzlerce araştırma makalesi yayınlanmıştır.
Yapılan araştırmalarda bir bardak Yaban mersini meyvesinin 145 gram geldiği ve
21 gram Karbonhidrat, 1 gram Protein, 0,5 gram yağ, 19 miligram C-VİTAMİNİ, 145
IU A- VİTAMİNİ ve 85 KALORİ içerdiği belirtilmektedir. Ayrıca, 100 gram
yenilebilir Yaban mersininin %83ünün su, %0.7sinin protein, %0.5'inin yağ,
%15inin karbonhidrat, %1.5'unun lif olduğu ve 62 kalori sağladığı saptanmıştır.
Mineral ve vitaminlerce zengin olan yaban mersini sodyum içermezken potasyum
içeriği son derece yüksektir. Ayrıca, sakaroz içeriği %3 iken %48 glikoz ve %
49 fruktoz içermektedir.
Mineraller (mg/100 gr)
Kalsiyum 6.00
Bakır 0.06
Demir 0.17
Magnezyum 5.00
Manganez 0.28
Fosfor 10.00
Potasyum 89.00
Selenyum 0.60
Sodyum 0.00
Çinko 0.11
Vitaminler
C-Vitamini 13.00
Thiamin 0.05
Riboflavin 0.05
Niacin 0.36
Pantotenik asit 0.09
Vitamin B-6 0.04
Vitamin A 100.00 IU*
Vitamin E 1.00 mg ATE**
Ayrıca, insan sağlığı açısından aşağıdaki özellikle sahip olduğu bilimsel
araştırmalarla ortaya konulmuştur. Bunlar;
1.Yaprak ve kuru meyvelerinden yapılan çay ishal giderici özellik taşımaktadır.
2.Yaban mersini çayı bayanlarda özel günlerin etkisini azaltmakta ve düzene
sokmaktadır.
3.Yaban mersini çayı idrar yolu enfeksiyonlarında antibiyotik etkisi
göstermektedir.
4.Kansere karşı vücudu koruyan enzimleri aktive etmektedir.
5.Anti kanserojen ve antioksidan özelliğe sahiptir.
6.Yağlı bileşiklerin vücuttan atılmasını sağlar.
7.Taze olarak yenildiğinde kanı temizler.
8.Besleyici olmasına rağmen kalori ve sodyum içeriği düşüktür.
9.Kan şekerini düşürür
10.Bağırsak metabolizmasını düzenleyen lifli özelliği vardır.
11.Kan kolesterolünü düşürür.
12.Pektin içeriği yüksektir.
13.Kalp krizi riskini azaltır.
14.Gece görüş kabiliyetini artırır.
15.HIV VİRÜSÜNÜN tekrarlanmasını azaltır.
16.Damar elastikliği ve gözlerin geçirgenliğini artırır
17.Vücutta biyoaktif madde olarak kullanılan polifenoller, aktokyaninler, flavanoller
ve tanenlerce zengindir.
18.Kansere karşı savaşan ELLAGIC-ASİT içeriği oldukça yüksektir.
19.Diyetlerin sağlıklı ve çok değerli bir parçasıdır.
20.Göz yorgunluğunu giderir, miyopluk ve şeker hastalığından kaynaklanan görme
bozukluklarını engeller. Kamaşma, kılcal damar çatlaması ve gece körlüğünü
ortadan kaldırır.
21.Kabızlık, bulantı, mide kramplarını ve ülseri önler.
22.Damar sertliği oluşumunu engeller.
23.Varis ve basuru (hemorroid) iyileştirir.
24.Sakinleştirici özelliği vardır.
25.Ağız içi yaralarını iyileştirir.
26.İltihaplar için dezenfektan özelliği taşır.
27.Geçici hafıza kayıplarını (ALZAYMIR)önler.
http://www.maviyemislikapa.com.tc/
ayrıca bu linkte fidan satışı da var...
http://www.uzumsu.com/dosyalar/likapa_brosur(2).pdf
Likapanın tadı da
mükemmel. Mavi-mor renkli suyunu sıkıp içebilir (günde 1 en çok 2 bardak,
fazlası karaciğeri yoruyor, sinirlilik yaratıyor! Bence portakal suyu ile
beraber tüketin saf suyu çok kuvvetli) veya reçel yapabilirsiniz. Taze
meyveleri kekler, pastalar, meyve salataları, dondurma hatta pizzada
(internette tarifleri var) bile kullanabilirsiniz. Kışın meyveleri taze
bulmanız imkansız olduğu için şimdiden dondurmanızı öneriyorum.
Bitki doğada, kışın soğuk, bol yağış alan ormanlarda gölgeli ağaç diplerinde
orman gülleriyle
(Rhododendron)
birlikte yabani şekilde gelişiyor. İki tip gelişeni var, birincisi kısa çalı
şeklinde diğeri de yükselen cins…Toprakta asit oranını 4.0 - 5.5 pH. istiyor.
Ehlileştirip uygun bahçeniz varsa benzer ortamları yaratın yeterli. Likapa,
yavaş gelişen bir çalıdır. Ürün verebilmek için biraz büyümek ister, en çok
verimi de en az 2-3 sene gelişmiş dallarda üretebiliyor.
Aman ilkbaharda ÇOK BUDAMAYIN!, Sadece zayıflamış dallar, kurumuşlar varsa
temizleyin. Çok gelişmiş likapalar ancak budanabiliyor. Bu işlem için ilkbaharda
yeni sürgün veren nokta’nın üzeri ortancalar’da yapıldığı gibi kesilebiliyor.
Toprağınız kireçliyse işiniz çok zor, hep ilave asitli toprak vermeniz
gerekiyor. Asitli toprak diyorum, dikimde bitki dibine toprakla karışık, çam
iğneleri, meşe yaprakları, baklagillerden Fiğ artıkları, siyahbeyaz gazete
kağıdı parçalayın (tabi bunlardan bir ikisi!) ilave edin dikin. Yapraklarda
diğer aylarda sararma olursa dikkat, derhal asitlendirici sıvı gübre lazım,
bunuda hiper marketlerde bulursunuz. Çok uğraştınız hala sarı sarı ise, bence
toprağa dikmek yerine saksıda Likapa yetiştirin, doğru toprak ilavesiyle
senelerce sorunsuz meyve verebilir. Kuşlar bu meyveye bayılır, ürün zamanı
malınızı kaybetmemek için çalıların üzerine ağ germeniz gerekebilir, dikkat edin.
http://bahcevan.com/?m=200308
http://www.bigdipperfarm.com/cgi-bin...ical=Vaccinium
Bu linkte hangi türün hangi iklime uygun olduğunu daha iyi anlayabiliriz.
"Bahçem yok
,saksıda mavi üzüm yetiştirmek istiyorum" diyenler için 'Sunshine Blue'
tek seçenek olarak kalıyor...
likapalar saksıda da muhteşem gözüküyor
http://www.hargreavesplants.com/temp...p?sectionId=53
http://plants.thompson-morgan.com/product/1326/1
http://www.eburgess.com/detail.asp?nav=fan&pid=3829
http://plants.thompson-morgan.com/product/1326/1
http://www.raintreenursery.com/catal...oducttype=BLUE
http://www.onegreenworld.com//index.php?cPath=4_99
Yaban mersini çeşitleri için faydalı siteler...
Bizde Uludağ’da,
Karadeniz dağlarında, İç Anadolu’da bir sürü yerde yabani olarak yetişiyor.
Likapa, Ayı üzümü, Çoban üzümü, Çay üzümü gibi isimleri var. Türkiye’de nedense
önemsenmiyor, tanınmıyor, tüketilmiyor. Yurt dışında ismi Blueberry. Uygar her
ülkede, büyük marketlerde günlük sıkılmış meyve suyu yada yıkanmaya hazır
paketli bulmanız çok kolay. Kozmetik sanayiinde sabun ve vücut losyonu
yapımında tüketiliyor.
Bu bitki Karadeniz’de çaydan, fındıktan daha çok para kazandırabilir. Ama ciddi
yatırım, çok ilgilenilmek istiyor.
Şu sıralar en önemli antioksidan araştırmalarında (yaş ve yaşam tarzınızla
vücudumuzda biriken zararlı maddelerin atımını kolaylaştıran,kanseri önleyen)
kullanılan bu bitki listelerde bir numara.
Meyveler yüksek miktarda A, C, E vitaminleri, demir, betakaroten ve lif
içeriyor. Herkesin bildiği mucizevi Brocoli, çilek, domates, Likapa ‘dan sonra
geliyor.
Likapanın tadı da mükemmel. Mavi-mor renkli suyunu sıkıp içebilir (günde 1 en
çok 2 bardak, fazlası karaciğeri yoruyor, sinirlilik yaratıyor! Bence portakal
suyu ile beraber tüketin saf suyu çok kuvvetli) veya reçel yapabilirsiniz. Taze
meyveleri kekler, pastalar, meyve salataları, dondurma hatta pizzada
(internette tarifleri var) bile kullanabilirsiniz. Kışın meyveleri taze
bulmanız imkansız olduğu için şimdiden dondurmanızı öneriyorum.
Bitki doğada, kışın soğuk, bol yağış alan ormanlarda gölgeli ağaç diplerinde
orman gülleriyle (Rhododendron) birlikte yabani şekilde gelişiyor. İki tip
gelişeni var, birincisi kısa çalı şeklinde diğeri de yükselen cins…Toprakta
asit oranını 4.0 - 5.5 pH. istiyor. Ehlileştirip uygun bahçeniz varsa benzer
ortamları yaratın yeterli. Likapa, yavaş gelişen bir çalıdır. Ürün verebilmek
için biraz büyümek ister, en çok verimi de en az 2-3 sene gelişmiş dallarda
üretebiliyor.
Aman ilkbaharda ÇOK BUDAMAYIN!, Sadece zayıflamış dallar, kurumuşlar varsa
temizleyin. Çok gelişmiş likapalar ancak budanabiliyor. Bu işlem için
ilkbaharda yeni sürgün veren nokta’nın üzeri ortancalar’da yapıldığı gibi
kesilebiliyor.
Toprağınız kireçliyse işiniz çok zor,
hep ilave asitli toprak vermeniz gerekiyor. Asitli toprak diyorum,
dikimde bitki dibine toprakla karışık, çam iğneleri, meşe yaprakları,
baklagillerden Fiğ artıkları, siyahbeyaz gazete kağıdı parçalayın (tabi
bunlardan bir ikisi!) ilave edin dikin. Yapraklarda diğer aylarda sararma
olursa dikkat, derhal asitlendirici sıvı gübre lazım, bunuda hiper marketlerde
bulursunuz.
Çok uğraştınız hala sarı sarı ise, bence toprağa dikmek yerine saksıda Likapa
yetiştirin, doğru toprak ilavesiyle senelerce sorunsuz meyve verebilir. Kuşlar
bu meyveye bayılır, ürün zamanı malınızı kaybetmemek için çalıların üzerine ağ
germeniz gerekebilir, dikkat edin.
Yeri gelmişken, Amerikada çok tüketilen Cranberry bu bitkinin amca oğlu olur.
Türkiyede yetişmiyor, tanınmıyor. Sağlıkla ilgili okuduğum bir makalede
Cranberry’nin türkçesi Yaban mersini yada Kızılcık diye yazılmıştı. Hiç
alakaları yok, çünkü Türkiyede bu bitkinin ismi yok! Meyveleri biraz benziyor o
kadar!…
Cranberry isminde bilinen bitkinin doğada yetişen üç tipi var. Amerikan türleri
- Vaccinium macrocarpon, meyvesi daha küçük Avrupa türleri - V.oxycoccux,
üçüncü tür olarakta Amerikada Cowberry diye bilinen
V. vitis-idaea (tadı çok acı, çiğ yenmesi imkansız gibi sadece pişirilip
tüketilmekte).
Bitki likapa gibi yaprağını sonbaharda dökmüyor, daimi yeşil bir çalı halinde
gelişir. Toprakta 4.5 pH oranına bayılıyor. Doğada bir zaman bataklık gibi su
basmış alanlarda kalmaktan hoşlanıyor. Kışın - 45°C soğuğa kadar dayanıklı.
Gelişme zamanı tam güneşten biraz gölgeli alanlar istiyor. Genelde budanmıyor.
Likapada söz ettiğim kuş saldırısı bu bitki içinde geçerli, ağ ile
kurtulabilirsiniz.
Eminim Karadeniz bölgesinde uygun yerler bulunsa Cranberry’de yetişir. (İsmi ne
olacak peki?) Amerika kıtasında çok önceleri Kızılderililer bu bitkiye tıbbi
etkilerinden dolayı çok önem verip yetiştirmişler. Meyvenin kırmızı suyundan
kumaşlarını bile boyamışlardır.
Cranberry’nin suyu çok kıymetli. C, D vitaminleri,potasyum ve demir ihtiva
ediyor. Likapa gibi tatlı olmadığı için şekerle karıştırılarak tüketilebiliyor.
Kanserede iyi geldiği söyleniyor. Böbrek hastalıklarına, mesane
iltahaplanmalarına, taş düşürmeye, boğazda habisleşmiş iltahaplanmalara iyi
geliyor. (Ben Boğazımdakilerden bu sularla kurtuldum, Doktorum hala bana
inanmıyor.)
Belki duymuşunuzdur yada tatmışınızdır, yılbaşında ve Amerikalıların Şükran
gününde pişen hindiye Cranberry sosu dökülür (1620 senesinden beri bu
geleneksürmekte). İstanbuldaki bazı marketlerde Ocean Sprey markasıyla
satılmakta.
Not: Bu yazıyı yazalı 3 sene geçmiş. Hala ikisi de taze satılmıyor. Sadece
Malatya pazarı Cranberry’nin kurutulmuşunu Amerikan üzümü diye satıyor. Biraz
şekerli, ama doğal (zaten şekerlendirilmeden yemeniz zor, taze tadı çok ekşi).
Meyve sularından çeşitler çoğaldı. Hatta benim en sevdiğim tip smoothie’ler
bile gelmiş. Paya firmasından sipariş edebilirsiniz.
Türkiyede Blueberry (Maviyemiş-Likapa) fideleri’de çoğaldı. Karadeniz
Bölgesinden, Sn. Yusuf Ustuoğlu ve Sn. Hüseyin Çelik bu konuda en önemli
kaynaklar, onların sayfalarına mutlaka bakın derim. İstanbul’da Demir Arboretum
likapa fidesi satıyor, onlarla da iletişime geçebilirsiniz. Üretim için
düşünüyorsanız bitki çeliklemeyle çoğalıyor. Anaçları yurt dışından getirmeye
uğraşmayın. Bu linklere mutlaka bakın.
2006 yılı araştırmalarında yeni Anti-aging ürünü Nar! Blueberry biraz aşağımı
iniyor ne? Nar suyu çok faydalı, ama bir bardaktan çoğu değil. Kaslarınızı
eritebilirmiş dikkat!
================================================== =====
Cranberry suyu istanbuldaki bir çok markette bulunabiliyor. Ocean Sprey marka.
Sabah aksam bir bardak içerseniz düşer.(Boğaz iltahaplarınada çok iyi geliyor,
ben anjin olduğumda bu sularla kurtuluyorum, aksi taktirde telefonda konuşurken
sesimi tanıyamıyorlarmış…
Kayserililerin Gilaburu bitkiside bu işe yarıyormuş(taş için), onuda şişeleyip satmışlar.
Ararsanız çoğu yerde var. http://www.gilaburu.com.tr/
================================================== =
uzun zamandır idrar yollarında oroblemim vardı. e.koli diye bakteriyle
uğraştım.kullanmadığım ilaç kalmadı desem yeri var en son 2gr.iğneler
kullandım.tam geçti diye sevinirken griple beraber nüksetti.bende ilacı
bıraktım ve şu gilaburu denilen
içecekten aldım.ısırgan otu ve kuşburnu çayı içtimçiçiyorum hala.ve solgar
ilacın cranberry wıth c dıye vıtamını var şu bahsettiğiniz kırmızı ayı üzümü
içerikli vitamin.onuda kullandım şu an ALLAHIMA şükür olsun tahlillerimde
bakteri gözükmüyor velokositim15-20 seviyesindeydi şimdi ise nadiren
lokosit gözükmüştür diyor tahlilde.eğer bu tür hastalığınız varsa lütfen
dediklerimi uygulayın.antibiyotikler bazen iyileştirmek yerine daha da
bakteriyi dirençli kılıyor.saygılarımla..
================================================== ==
MEHMET AKMAN 24 Mayıs 2007 6:03 pm
cranberry fidanı bulunmaktadır
arayanlara duyrulur!
pazar mahallesi,hastane sokak no:6 SAMSUN
TELEFON: 0362 431 48 77 begin_of_the_skype_highlighting 0362 431 48 77
end_of_the_skype_highlighting
================================================== =
Doç. Dr. Hüseyin ÇELİK 08 Ağustos 2007 5:45 am
Üzümsü meyveler grubunda yer alan ve Karadeniz Bölgesindeki asitli topraklarda
500 dekarı aşan MAVİYEMİŞ olarak tesçili yapılan tür Vaccinium corymbosum’dur.
Yabanilerine bölgede likapa, ligarbai lifos, motsvi, mahabak, çela gibi isimler
verilmektedir.
Yaban mersini ise bir gruba verilen
isim olup akdeniz bölgesinde maki türü olan, boylanmayan, ince yapraklı, küçük
meyveli tüm bitkilere verilen isimdir.
Dolayısıyla kültürü yapılan V. corymbosum çeşitleri artık MAVİYEMİŞ olarak
isimlendirilmektedir. İngilizcesi BLUEBERRY dir.
Gelelim Cranberry adlı üzümsü meyveye. Bu bitkinin çeşitlerini de Türkiye ye
getirdim ve Karadeiz Bölgesinde denemeye aldım. Bu bitkiye TURNAYEMİŞİ diyoruz
artık. Gerek MAVİYEMİŞ, gerekse TURNAYEMİŞİ ile ilgili HASAD dergisinde (www.hasad.com.tr)detaylı bilgilerin yer aldığı makaleler
var. Ayrıca, maviyemiş yetiştiriciliği kitabım yayınlandı. Bu arada,
LINGONBERRY (ismini sonra vereceğim) adlı üzümsü meyveyi de getirdim.
Çalışmalar devam ediyor.
Tüm bu meyveler sağlık meyvesi olup birçok alanda kullanılabilmektedirler.
Özellikle çay, fındık ve kivinin yanında ürün çeşitliliğine katılacak olan bu
meyve türleri Karadeniz Bölgesindeki doğal asitli topraklarda kolayca
yetişebilmektedir.
Selamlar, DOÇ. DR. HÜSEYİN ÇELİK
05334739953
huscelik@omu.edu.tr
Doç. Dr. Hüseyin ÇELİK 08 Ağustos 2007 5:53 am
TURNAYEMİŞİ yani cranberry (Vaccinium macrocarpon) fidanları bulunmaktadır.
Müracaat: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri
Bölümü-SAMSUN
0362.3121919/1132
http://bahcevan.com/?p=45
Likapa çeşitleri için
siteye bir göz atalım...
Kadife Yapraklı Yaban Mersini Vaccinium
myrtilloides Michx.) Yaprak ve gövdesinde, tüy içermesiyle diğer türlerden
ayrılır. Yaprak kenarları düz olup diş içermezler. Ormanlık alanlarda
yaygındır. Çok kısa sürede, çok fazla miktarda sürgün ve dal oluşturan bu yaban
mersini türü, çok bol ürün verir.
Yer Yaban Mersini : (Vaccinium boreale Hall& Alders) Çok fazla dallanabilen
bir türdür. Genelde toprak altında büyümesini sürdürür. Denize doğru burun gibi
uzanmış açık alanlarda bol miktarda bulunur.
Adi, Kısa Boylu Mersin: (Vaccinium angustifolium Ait.) Yabani olarak bilinir,
çalıları kısa, yaprakları ise cilallanmış gibi çok parlaktır. Yapraklar düz ve
kenarları dişlidir. Yaprakların ucunda küçük bir beze taşırlar. Terk edilmiş
alanlardaki kuru otların üzerinde gelişirve böyle olanlarda yaygın olark
görülürler.
Kısa Çalı Formlu Siyah Yaban Mersini: (Vaccinium angustifolium nigrum
Wood-Boivin) Yapraklar mavi yeşil renkte iken, meyveleri parlak siyah
renktedir. Mera ve doğal ortamlarda yetişir. Sürekli yakılan ortamlarda yaban
mersini'nin artış oranı çok daha hızlı olmaktadır.
Yüksek Çalı Formlu Yaban Mersini: Günümüzde ticari oarak yetiştirilen ve
melezlemeleri yapılan yüzlerce çeşidi olan yüksek çalı formlu yaban mersini
bulunmaktadır. Bunlar arasında, Kuzey orjinli (Vaccinium corymbosum L.) ve
Güney Orijinli (Vaccinium corymbosum, Vaccinium darrowi Camp. ve Vaccinium
ashei) melezleri gibi farklı iki grup yer almaktadır.
Yüksek çalı formu yabani mersinler dik büyüme gösterirler. Kışın yapraklarını
dökerler. 2-5 metreye kadar boylanabilinirler. Ancak, kültüre alındıklarında
1-3 metre arasında boylanmalarına müsaade edilir. Yaprakları eliptik veya oval
olup 7,5 cm uzunluğundadır. Alt yüzeyleri ince tüylü, kenarları düzdür.
Sürgünler -20C ile - 40C arasında zarar görürler. Meyveleri 1,5 - 2 gram
ağırlığında olup; meyve rengi mavi-siyahtır. Kaliteli olan meyveleri taze
tüketimden ziyade sanayi için uygundur. Meyve olgunluğu artıkça renkte matlaşma
meydana gelir.
Çiçeklenmeden 45-75 gün içinde meyveler olgunlaşır. Çiçekleri ters dönmüş
semaver şeklinde olduğundan tozlanmada arılara ihtiyaç vardır.
Tavşangözlü Yaban Mersini: (Vaccinium ashei Reade) Dik ve kuvvetli büyüme
gösterir. 10m boylanabilinir. ancak kültüre alındığında 1-3 m'ye budanmalıdır.
Yaprakları küçük, oval veya eliptik olabilir. Meyveleri 1,2 ile 1,5 gram
ağırlığında, mavi-siyah renkte, sert kabuklu ve fazla çekirdeklidir. Çiçek
tomurcukları kış döneminde -24 C ile 30C'lere dayanabilir.
Meyvelerin raf ömrü diğerlerine göre daha uzundur. El ile hasat için bitki
boyunun 80 cm'de olması tercih edilir. Meyveleri taze ve sanayilik olarak
üretilebiliir. Meyveler matlaşmaz. Çiçeklerdeki taç yapraklar döküldükten sonra
90 gün içinde meyveler olgunlaşır. Tam olgunlukta toplansalarda bu durumu uzun
süre muhafaza ederr ve buruşmazlar.
Not:Aşşağıdaki resimde kırmızı yaprak
ve mor meyve uyumuna dikkatinizi çekerim...muhteşem bir görsel şölen...sırf bu
nedenle dahi likapa yetiştirilebilir.
http://www.biriz.biz/rize/likapa/likapatur.htm
http://212.67.202.182/~blackmoor/ind...1b04e8ecebdd38
Goldtraube yani altın
üzüm aslında bir saksı bitkisi değil yani bahçedeki gibi asla olmayacak...
ama saksıda da nasıl olacak deneyip göreceğim |
http://www.raintreenursery.com/catalog/producttype.cfm?producttype=BLUE
http://www.bonsaiboy.com/catalog/product608.html
Likapanın bonsaisini yapmak isteyenler için
http://www.youtube.com/watch?v=chGxZIE1cnA
http://www.youtube.com/watch?v=XfzQFqCNRF8
http://www.youtube.com/watch?v=TVyrv47m2ck
likapa için bakınız
Arkadaşlar likapanın
yaprakları da çay olarak içilip yeniyormuş.
------------------------------------------------------------------
Yazan: arhavisanayi | Konu: Likapa çayı (kachanaka çayı) | Tarih: 13/10/2007
Arhavi'de rakani diye adlandırılan yerlerde sıkça rastlanır. Buralarda suni bir
gübreleme ve insan eli değmediğinden, organik besin olarak değerlendirilebilir.
Likapa yaprakları yeşil olarak
yenilmektedir. Cocukluğumuzda dağda öğle yemeği götürmediğimiz zamanlarda
bahçede çalışırken, hem meyvesi ile hem yaprağı ile beslenip, günü
kultarıyorduk.
Yapraklarının kurutulması ile iyi bir çay elde edilmektedir.
Biz yıllarca bu çayı, grip, soğuk algınlığı ve nezle olduğumuzda
tüketiyoruz.Aynı zamanda keyifli bir içecek olduğunu da söylemeliyim.